person

Mafia: The Old Country

Piksel Teori • 14 Ağustos 2025

Haber Banner

Empire Bay'den mafyanın kökenine yani İtalya'da Sicilya'ya geçiş yaptığımız ve mafya hikayesinin doğuşuna şahitlik ettiğimiz bir yapım vaad ediyor Hangar 13. Gelin bu köken hikayesi ne kadar başarılı olmuş birlikte inceleyelim.

2002 yılında çıkan ilk Mafia oyunundan beri tam 23 yıl geçmiş. Bu süreçte 4 ana oyun, 1 remake ve 2 remastered oyun ile karşılaştık. İlk 2 oyun zamanla efsaneler arasına girmiş ve çıktıkları dönemde GTA klonu olarak görülmemiş nadir oyunlardandır. Gerçekten de Mafia 1 çıktığı dönemde gerçekçiliği ve hikaye anlatma tarzı olarak o güne kadar görülmemiş detaylar barındırıyordu. 2010 yılında çıkan Mafia 2 de eşsiz hikayesi ve seriye eklediği yeniliklerle Mafia serisinin neden özel olduğunu bir kez daha kanıtlıyordu.

İlk iki oyunun başarısından sonra Mafia 3 için de beklentiler oldukça yüksekti. Seri her zaman açık dünyada geçiyor olsa da hikaye anlatımı ile lineer bir deneyim sunuyordu. Hikaye anlatımının başarısı buradan geliyordu. Mafia 3 ise gerçek bir açık dünya deneyimi sunmaya hazırlanıyordu. Serinin geliştirici koltuğunda ilk kez Hangar 13 vardı. 2016 yılının son çeyreğinde oyun çıkışını gerçekleştirdi ve birçok insan için hayal kırıklığı oldu. Tutarsız hikayesi, tekrar eden görevler, donuk dünyası ile her anlamda beklentilerin altında kalmıştı.

Mafia Remake duyurusu ile insanlar heyecanlansa da yapımcının Hangar 13 olduğunu görmek insanları korkutmuştu. Efsane olarak görülen bir oyunu yeniden yapmak gerçekten büyük bir sorumluluktu ve Hangar 13 bu yükün altından kalkmayı başarmıştı.

Mafia Remake başarısı da The Old Country'e karşı umut beslememize sebep oldu. Sabırla 10 yılı aşkın süredir beklediğimiz yeni bir Mafia deneyimi için beklemeye koyulduk. Umutluyduk da, sonuçta hikaye anlatımı eskisi gibi lineer olacaktı. Yapımcı stüdyo sevilen formül için zaten Remake oyunda antrenman yapmıştı. Üstelik oyun İtalya'da geçecekti. Bir mafya oyununu İtalya'da deneyimlemekten daha iyisi olamazdı, değil mi?

The Old Country özelinde konuşacak olursak üstteki sorunun cevabı, değil. Bunun tek sebebi ise geçtiği dönem. Hikayemiz 1900'lerin hemen başında İtalya'da geçiyor. Enzo Favara adlı bir maden işçisini kontrol ediyoruz. Bir takım olaylar zincirleme şekilde ters gidince de Enzo kaçmak zorunda kalıyor. Peşlerine düşenler Enzo'yu yakalayıp tam infaz edecekken ise Don Torrisi ve adamları Enzo'yu kurtarıyor. Don Torrisi çok güzel yazılmış bir mafya patronu. Yumuşak sesli, kibar, asil görünümlü ama aynı zamanda tedirgin edici bir ciddiyete sahip bir insan olarak resmedilmiş Torrisi.

Torrisi, Enzo'da bir potansiyel görüyor ve onu yanına alıyor. Elbette bu potansiyel mafyacılık oynaması için değil. Yeterince çalışkan olup, burnunu olur olmaz işlere sokmaz ve ondan her isteneni yaparsa akşamları kafasını sokacak bir odası olabilsin diye. Ondan istenen de ağıl temizlemesi, getir götür işleri yapmasından ötesi değil.

Haber Görseli

Yeni hayatının başında beklenmedik biriyle karşılaşıp aşık oluyor. Oyunun devamında Enzo'yu işi ve hayalleri arasındaki çıkmazda görüyoruz. Torrisi ailesine sonsuz sadakati ile aşkına sadakati arasında bir çıkmaza giriyor.

Mafia serisinden beklenen her türlü klişeye sahip The Old Country. Enzo basit bir çalışan, daha ötesi olamaz. Kimse ona büyük bir adam gözüyle bakmayacak. Derken bir Mafia klişesi olarak yarış günü sürücü olmadığı için Enzo'nun öne çıkmasıyla at yarışında yarışması ve ailenin takdirini kazanarak yükselmesi... Hayır, hayır böyle olmuyor. Ne yaparsa yapsın anlık takdirleri toplasa da günün sonunda basit bir işçi olduğu ondan istenenlerle hatırlatılıyor.

Yine de yıllar süren bir çalışkanlık ve yakaladığı her fırsatı başarıyla yerine getirmesi sebebiyle sonunda "ailenin" bir parçası haline gelmeyi başarıyor. Aslında olduğu kişi Torrisi için koşulsuz adam öldürecek, kendini yeri geldiğinde imkansız durumlara sokacak ve yolun sonunda muhtemelen Torrisi için öldürülecek. Yine de Enzo'nun sadakati sonsuz ve hayat şartları günden güne iyiye gidiyor.

İşte böyle bir başlangıç yapıyor The Old Country. Klişe ama gerçekçi. Gerçekçi çünkü karakterler güzel yazılmış. Hepsi kendinden bekleneceği gibi hareket ediyor. Karakterler rolü dışında hareket etmiyor. Güzel bir dünya tasarımı var. Sicilya'da at sürmek, araba sürmek oldukça zevkli. Dövüş sistemi genel olarak gizlilik ağırlıklı. Yer yer boss fight olarak tanımlayabileceğimiz bıçak bıçağa dövüşler var. Her rakibimizin kendine has bir dövüş stili olsa bu mücadeleler çok daha zevkli olabilirmiş ama bir yerden sonra tekrara bağlıyor. Bazı düşmanların kendine has hareketleri var, yine de çeşitlilik açısından büyük bir fark sunmuyor.

Oyunda detay anlamında özensizlikler var. Oyunun başından örnekler verelim. Enzo henüz bir işçi olarak getir götür işleri yaparken bizden istenen emirlere uyuyoruz. Elimizde bir kutu, karşımızdaki kişi en tepeye koy diye emir veriyor. Enzo ile gidip gerekli tuşa basıyoruz ve Enzo sağ tarafa koyuyor. Akşam olduğunda yemek masasına ilerlerken masanın üstünde Enzo için bekleyen bir tabak olduğunu görüyoruz. Masaya varınca sinematik giriyor ve Enzo boş masaya oturuyor, tabak ardından bir başkası tarafından veriliyor. Detaylara önem veren bir insansanız bunlar gibi onlarca gözden kaçan detay yakalıyorsunuz.

Bir diğer negatif konu oyun en küçük detayı bile sinematik ile anlatmayı tercih ediyor. Bazen uzun bir sinematikten sonra on adım bile atmadan başka bir sinematiğe geçiş yaptığınızı görüyorsunuz. Kontrolün sizden sürekli alındığı bu gibi durumlarda yürüme simülasyonu oynuyor gibi hissediyorsunuz.

Haber Görseli

The Old Country, oynanışa hemen hemen hiçbir yenilik katmamış. Yan aktiviteler, yan görevler gibi oynanışı çeşitlendiren detaylar eklense daha canlı bir dünya yaratılabilirmiş. Oyun bazen rönesans tablosu kadar güzel gözüküyor ve bir tablonun içinde geziyormuş gibi hissettiriyor. Ancak bunu övgü olarak söylemiyorum, bir dünya yerine bir tablo olarak hissettirmesi çevresel etkileşimin eksikliğini gözler önüne seriyor.

Peki başta sorduğum soruya geri dönelim. Bir mafya oyununu İtalya'da deneyimlemekten daha iyisi olamazdı, değil mi? Gene aynı cevabı veriyorum. The Old Country, geçtiği dönem dolayısıyla olamaz. Oyunda çok uzun süre gerçek anlamda mafyacılık yapmıyoruz. Bu oyun mafyanın doğuş hikayesini, mafya kurallarının nasıl ortaya çıktığını ve onlara neden ihtiyaç olduğunu anlatıyor daha çok. Kesinlikle başarısız değil bu konuda. Sadece bir başlangıç hikayesi olduğunun farkında olarak oynamak gerekiyor.

Bu başlangıç hikayesinde ise önceki oyunlardan tanıdığımız bazı karakterlerin gençliğini görüyoruz. Bazı karakterlere ise bir bölümde referans veriliyor. Gelecekte bulundukları pozisyonlara gelmeden önceki hayatlarını görmek ya da hikayelerini okumak diğer Mafia oyunları ile bağlantı kurma açısından önemli bir görev görüyor. Böylelikle bambaşka bir çevrede, bambaşka bir zamanda geçse de tanıdık hissettiren bir tarafı olmayı başarıyor.

Oyun Steam'de 50 dolar ama 2k'in kendi mağazası (https://store.2k.com/tr/game/buy-mafia-the-old-country) üzerinden 1600 lira yani 40 dolar civarına alınabiliyor.

İnceleme Özeti

The Old Country, eşsiz bir deneyim sunmasa da Mafia serisinden bekleyeceğiniz her şeye sahip. Yer yer klişe olsa da serinin formülüne sadık kalıyor.

  • +Sicilya ve mafya temasının uyumu
  • +Özenle tasarlanmış güçlü karakter yazımı
  • +Tanıdığımız bazı karakterlerin gençliklerini görmek
  • Detaylardaki özensizlik
  • Tahmin edilebilir klişe hikaye
  • Seriye yeterince yenilik katmaması
7.5
Puan (0–10)

Yorumlar