Hollow Knight: Silksong - İnceleme

Bekleyişin Sonu
Duyuru fragmanının üzerinden 6.5 yıldan fazla geçmişti ve hayranların tek isteği bir çıkış tarihiydi. 4 Eylül 2025'te oyunun sürpriz şekilde çıkacağını öğrendiğimizde, bunun son dönemin en heyecan verici çıkışlarından biri olacağını hissetmiştik. Silksong, beklentileri aşan bir başlangıç yaptı.
Çıkışla birlikte ilk kez bir oyunun Steam gibi devasa bir platformu çökerttiğine şahit olduk. Ön siparişin olmaması hype'ı daha da körükledi. Bir metroidvania için böylesine büyük bir heyecan sektör adına oldukça olumlu. Nitekim oyun yalnızca iki haftada 3 milyondan fazla sattı.
Metroidvania Formülü
Hollow Knight oyuncuyu lineer olmayan bir dünyaya bırakıp, o dünyayı keşfederek ve gerekli eşyaları bularak oyunda ilerlemeniz üzerine kurulu bir oyun. Bu aynı zamanda "metroidvania" türünün tanımı. Hollow Knight da böyle bir oyun. Kilit eşyaları bularak dünyanın farklı noktalarına eriştiğiniz, kısayollar ile geri dönüşünüzü kolaylaştırdığınız, gizli alanları keşfederek çeşitli geliştirmeler aldığınız, elde ettiğiniz yeni yetenekler ile daha önce erişemediğiniz yerlere erişebildiğiniz, sürekli daha güçlü düşmanlar ile karşılaşarak yeteneklerinizi sınadığınız bir oyun. Silksong da ilk oyunun üstüne koyan bir yapım olmuş.

Oynanış: Akıcılık ve Zorluk
Silksong inanılmaz akıcı hissettiriyor. Zıplamanızın yüksekliğini, saldırılarınızın etkisini, fırlattığınız cisimlerin kontrolünü en ince ayrıntısına kadar hissediyorsunuz. Bu çok önemli çünkü oyunun platform öğeleri zorlayıcı. Ne zaman "Artık mekaniklere tamamen hakimim" deseniz, oyun size tersini kanıtlıyor.
Silksong'un dünyası ilk oyuna kıyasla çok daha renkli ve bölge tasarımları benzersiz. Harita daha geniş, oynanış ise görece lineer. Bu durum olumsuz değil; aksine daha derli toplu bir hikaye sunuyor. Yine de yeni yeteneklerle eski bölgelere dönüp keşif yapmak hala mümkün.
Boss Savaşları
Boss savaşlarına gelirsek, Hollow Knight'a kıyasla boss sayısı ciddi oranda artırılmış. Boss sayısı tatmin etse de bazı boss'lar gerçekten sıkıcı ve durağan. Bazı boss savaşları beklenen çeşitliliği sunarken, yeteneklerinizi de test ediyor. Bazıları ise iki fazı olmasına rağmen bütün çatışma aynı iki saldırı varyasyonu etrafında dönüyor. Bu saldırıları nasıl savuşturacağınızı çözdüğünüzde ise gerisi sabır mücadelesine dönüyor. Ne kadar kolay gözükse de Silksong, oyuncuyu oldukça kolay cezalandırabiliyor.
Oyuncuyu kolayca cezalandıran bir sistem var. Oyuna 5 canla başlıyorsunuz, saldırılar genellikle 2 hasar veriyor. Bunun telafisi için tek seferde 3 can basabiliyorsunuz. Çevresel etkenler (zeminin kayması, üstünüze bir şey düşmesi gibi) dövüşleri daha kaotik hale getiriyor.
İlk geliştirmeleri de görece oyunun ileri noktalarında alıyorsunuz. Mesela ilk can geliştirmenizi aldığınızda bir gelişim hissetmiyorsunuz çünkü 6 can ile de 5 canda olduğu gibi üç kez hasar aldığınızda ölüyorsunuz. İlk ipek güncellemenizi aldığınızda da benzer bir durum oluyor. Bu da oyunun ilk kısmında oyuncuya ödül mekanizması olarak yetersiz hissettiriyor.

Sabır İmtihanı
Silksong yalnızca boss savaşlarında değil, genel ilerleyişte de sabır istiyor. Can yenilediğiniz bench noktaları az sayıda. Kimi zaman bir kısayol bulana kadar uzun mesafeleri tekrar tekrar geçmeniz gerekebiliyor. Bu tasarım bazı oyunculara zaman kaybı gibi gelebilir. Ancak yapımcıların niyeti, mekaniklerde ustalaşmadan ilerlemenize izin vermemek. Souls benzeri bir metroidvania için bu tercih anlaşılır bir karar.
Dalga Çatışmaları
Silksong'un en tartışmalı kısmı dalga dalga düşman çatışmaları. Başlangıçta kolay görünse de ikinci bölümle birlikte bu kısımlar saç baş yoldurabiliyor. Alan darlığı yüzünden can basacak fırsat bulamamak ya da rastgele bir saldırıya yakalanmak sinir bozucu olabiliyor. Oyunun sizden istediği yalnızca platform ustalığı değil; aynı zamanda bu kaotik bölümleri planlı ve hatasız geçmeniz. Bölümleri geçebilmek için adeta sınava hazırlanır gibi strateji geliştirmek şart hale gelebiliyor.

Yan İçerikler
Oyunun müzikleri atmosferi mükemmel destekliyor. Yan görevler çeşitli olsa da ödülleri her zaman emeğe değmiyor. Yine de bazı böcek dostlarımıza yardım etmek ve onların da macerada ilerlediğini görmek yüzünüzde tebessüm bırakıyor.
Sonuç
Silksong, bazı tartışmalı tasarım kararlarına rağmen kaliteli bir oyun. Herkesin seveceği, rahatça bitireceği bir yapım değil ama meydan okumayı sevenler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Hollow Knight'ı sevenler Silksong'u da çok sevecek. Sabır isteyen ama karşılığında ödüllendirici bir macera arıyorsanız, Silksong sizi fazlasıyla tatmin edecek.
İnceleme Özeti
Yılın en büyük meydan okuması bütün yeteneklerinizi test etmeye geldi.
- +Akıcı oynanış
- +Muhteşem görsellik
- +Her bölgeye özgü akılda kalıcı müzikleri
- +Giderek zorlaşarak oyuncuyu sürekli test etmesi
- −Bazı boss'lar çok tekdüze
- −Oyunun dar bir alana hapsedip dalga dalga düşman göndermesi
- −Doğma noktalarının çok uzak olması aynı bölgeyi defalarca tekrarlamaya sebep olabiliyor
Yorumlar