Clair Obscur: Expedition 33

Oyun oynarken eskisi kadar keyif alamıyor musunuz? Belki de bu durumdaki tek problem yaşlanmanız değildir. Clair Obscur, oyunlardan tat alamamanızın sebebinin sizinle alakalı olmadığını kanıtlamayı misyon edinmişcesine bir çıkış yaptı.

Gelin en baştan başlayalım. Clair Obscur’un duyurulduğu Microsoft’un Xbox Developer Direct sunumu. Sandfall Interactive adında (o an henüz bilmesek de) eski Ubisoft çalışanlarının kurduğu bir firma ilk oyununu tanıtıyordu. Hipnotize edecek kadar güzel bir müzik eşliğinde sanatsal bir sinematik fragman izliyorduk. Oynanış görüntüleri gelene kadar muhteşem bir RPG oyunu geliyor diye geçirdim içimden. Fragmanın ikinci yarısı oyunun oynanış görüntüleri gösterildi. “Haa sıra tabanlıymış…” diye bir tepki verdiğimi hatırlıyorum. Sıra tabanlı oyunlara burun büktüğümden değil, kafamda o hipnotize edici güzellikte müzik eşliğinde belirlediğim potansiyelini sıra tabanlı olarak gerçekleştireceğine ihtimal vermediğimden dolayı. Güzel süslenmiş, ortalama bir sıra tabanlı oyun olacağını düşünmüştüm. Çok büyük yanılmışım çünkü fragmanın ilk yarısını izlerken kafamda belirlediğim o yüksek beklentiyi dahi aşan bir oyun oldu Clair Obscur.

Oyunun hikayesinden kabaca da olsa bahsetmeyeceğim. Clair Obscur, oyun tarihinin en ikonik başlangıçlarından birini yapıp, oyuncuyu ilk andan ekrana kilitliyor. Ben de mümkünse oyun hakkında hiçbir şey bilmeden ince ince dokunan hikayesini deneyimlemenizi istiyorum.
Öncelikle oyun JRPG öğelerini batı stili bir oyun anlatımı ile muhteşem yedirmiş. Combat dodge, parry ve saldırı ekseninde dönüyor. Aynı şeyi 20 saat yapınca sıkılmayı beklersiniz değil mi? Hiç de öyle olmuyor. Her karakter özenle yaratılmış. Yalnızca oynadığımız karakterler değil, aynı zaman düşmanlarımız da. Oynadığımız karakterin hepsinin farklı bir oynanışı var. Her karakterin bambaşka bir mekaniği olduğu için oyun dinamik kalıyor. Karakterlerin yetenek ağaçları da oldukça detaylı. Sizin en çok vuran karakteriniz, bir başkasının destek karakteri olabilir. Bu durum oynanış çeşitliliğini oldukça artırıyor. Üstüne düşmanların saldırılarını da farklı şekillerde savuşturmanız gerekiyor. Böyle olunca saldırımı yaptım, şimdi 30 saniye karşı tarafı izleyeceğim gibi bir düşünceye giremiyorsunuz. Sürekli dodge’lamanız, parry’lemeniz gereken defans yaparken de oynanışın sizin kontrolünüzde kaldığı dinamik bir yapısı var. Bunu yapan ilk oyun değil belki ama en başarılı yapan olduğu kesin.

Karakterlerin özenle yaratıldığından bahsederken sadece oynanışı kastetmedim. Her karakterin, köşede duran NPC dahil kendine ait bir karakteri var. Bütün karakterin olaylara verdiği tepkileri, mimikleri bambaşka. Hikayeyi deneyimlerken yer yer gülüyor, yer yer hüzünleniyorsunuz. Karakterlerin derinliği, sinematik anlatımın başarısı, efsane müzikleri, her detay sizi o anki durumu en ince detayına kadar hissetmeniz için yönlendiriyor.
Hikayesinden bahsetmeyeceğimi söyledim ama şunu söylemeden geçemeyeceğim; iyi ve kötü kavramlarının, doğru ile yanlışın bu kadar silikleştiği bir yapımı ben daha önce deneyimlemedim. Oyun 3-4 yerde hiç beklemediğiniz anda hiç beklemediğiniz şeyler yaşatıyor. Az önce ne yaşandı diye kalıyorsunuz. Ve hayır, bu sahnelerin geldiğini önceden fark etmek pek mümkün değil. Beklenmeyeni o kadar iyi yapıyor ki, sonrasında ne ile karşılaşacağınızı hep merak ediyorsunuz.

Yan görevleri, ek içerikleri yapmak oyunun dünyası olan Lumiere’i en ince ayrıntısına kadar keşfetmek muazzam bir deneyim. Peki hiç mi eksisi yok bu oyunun? Ne yalan söyleyeyim pek yok. Ana oyuna olan sevginizden her içeriği yalayıp yutup üstüne New Game+ ile tekrar oynamak isterseniz, oyunun beklediğinin çok ötesinde güçlenmiş oluyorsunuz. Gücünüzü sınırlamanın belirli yolları olduğu için bu durum da çok problem yaratmıyor ama daha dinamik bir NG+ modu olsa oyunun bize ikinci kez meydan okuduğunu daha iyi hissedebilirdik.
33 kişi tarafından geliştirilen Clair Obscur’un başarısından sonra büyük oyun firmaları şapkayı önüne koyup düşünmek zorunda kalacaktır. Yüzmilyon dolarlarla yapılan birçok oyun Clair Obscur’un başardıklarının yarısını başaramıyor. Tam bir tutku projesi. Sanat için yapılmış bir sanat eseri. Bir Ubisoft çalışanının kurumsal bir ortamda hayallerini gerçekleştiremeyeceğini anlaması üzerine istifa edip hayalindeki oyunu bizlerle buluşturmasının sonucu Clair Obscur: Expedition 33. Üstelik bu şaheseri Game Pass ile bedavaya deneyimleyebiliyorsunuz. Sıra tabanlı oyunlara karşı önyargınız olsa dahi Game Pass ile Clair Obscur’a bir şans vermelisiniz. Emin olun o şansı en iyi şekilde kullanan bir oyun ile karşılaşacaksınız.
İnceleme Özeti
Yılın oyunu hiç beklemediğimiz bir anda geldi!
- +Hikaye anlatımı
- +Dinamik sıra tabanlı oynanış
- +Karakter ve oynanış çeşitliliği
- +Sanalsal dünyasındaki her detay
- +Efsane müzikleri
- −NG+ daha rekabetçi olabilirdi.
Yorumlar